ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİN BİR YILI: "MANSUR YAVAŞ BECERİKSİZLİĞİNİ YALAN SÖYLEYEREK KAPATIYOR"

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Murat Köse, Ankara Büyükşehir Belediyesinin ve Mansur Yavaş'ın bir yılını değerlendirdi.

Uluacanlar Yarı Açık Cezaevi Kültür Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında, Mansur Yavaş'ın kamuoyunu yanılttığının altını çizen Köse, "İflasa doğru giden bir Büyükşehir ile karşı karşıyayız" dedi. Halk Ekmek'teki maaş skandalına ve ASKİ'nin pandemi döneminde gönderdiği su faturalarına da değinen Köse, Yavaş'ın belediye kasasında  para olmasına rağmen borç istediğini de ifade etti. 

"1 milyar lira paranın ilave olarak kullanılmasına izin veren, meclis gündemine gelen kararların yüzde 97'sini oy birliği ile onaylayan bir meclisi, böyle bir zan altında kimse bırakamaz. Evet onay vermediğimiz bir kredi talebi var. 11 ayda istenen 350 milyon liralık ASKİ kredisine onay vermedik. Niye onay vermedik? Şundan dolayı; O tarihlerde Belediye kasasında 500 milyona yakın para vardı" şeklinde konuştu.

Mansur Yavaş'ın seçim döneminde birçok vaatte bulunduğunu ve bunların çoğunu yerine getirmediğini belirten Köse şunları kaydetti: "Bu 15 aylık süreçte, Yavaş'la ilgili ciddi tenkitlerimiz, eleştirilerimiz olmasına rağmen kendisi aleyhinde herhangi bir kampanya düzenlemedik. Sayın Yavaş'a bu zaman zarfında süre verdik. Ankara halkının kendisine verdiği yetkiyi kullanması için, Ankaralılara verdiği sözleri tutması için kendisine zaman tanıdık. Bir başlangıç noktası belirlemek gerekirse aslında bir yıllık faaliyetlerden önce seçim döneminde hangi sözler verildi, hangi vaatlerde bulunuldu, buradan bahsederek değerlendirmeye başlıyorum. Yavaş, Belediye Başkanlığı yarışında, Ankara'ya neler yapacağını, hangi projeleri olduğunu ve dolayısıyla da Ankaralılara ne vaat ettiğini kamuoyu ile paylaştı. Sayın Yavaş öyle sözler söyledi, öyle vaatler verdi ki. Sayın Yavaş'ın vaatlerini özetleyen en dikkat çeken ifadesi, Ankara'nın tüm sorunlarını çok kısa bir süre içerisinde ve kendi öz kaynakları ile tamamen çözüleceğini söylemesidir. "Ankara'da kaynak çok çok fazla. Bütün projeleri uygulayabiliriz. Belediye iyi yönetilirse gelir fazlası vermesi mümkün" demişti. Sayın Yavaş "Ben 5 yıllığına geliyorum, 50 yıllık projeleri uygulayacağım ve tüm borçları ödeyerek 5 yılımı tamamlayacağım" demişti. Ankara, adeta uzay çağından bir şehir görünümüne kavuşacak, İngilizce eğitim köyü. zihinsel engelliler köyü gibi projelerle bilişim kentine dönüşecekti. Büyükşehir'in kendi öz kaynaklarıyla 58 kilometre metro yapacak, ulaşımla ilgili entegre bir sistem kuracak, yapay zeka ile boş güzergahlara otobüs gitmesini engelleyecek, taksicilere tablet dağıtacak ve tüm ulaşım sorunlarını çözecekti. Bu arada da insanların birçoğunun yürümesini önermişti Yavaş. Yürümenin 51 faydası olduğunu da söylemişti. Mesai saatlerini değiştireceğini, yoğun saatlerde otobüs ücretlerinin daha pahalı olacağını böylece trafik yoğunluğu azaltacağını söylemişti. Her semte bir kütüphane yapacaktı. Ankara'ya çok büyük yeşil alanlar kazandıracaktı. Sosyal yardımları artıracak ve şehirde işsiz ve yoksul kalmayacak, yardım alan ailelerin çocuklarını ücretsiz okutacaktı. Sokak hayvanlarının özgürce dolaşacağı ve hayvan severlerle buluşacağı barınaklar kuracaktı. Su faturalarının çok yüksek olduğundan bahisle, Ankaralılara çok ucuz su içireceğini söylemişti. Termal sağlık turizmine geçileceğini, belediye şirketlerinin zarar ettiğini ve hepsini kapatacağını, belediyede çalışanlar tedirgin olmasın diyerek ve namus sözü vererek, işçileri asla işten çıkarmayacağını ve yönetimde liyakat dönemi başlayacağını defalarca söylemişti. Cumhuriyet Halk Partisinden aday olan, İyi parti ile ittifak yapan ve HDP'nin Ankara'da aday göstermeyip dışardan desteklediği Yavaş'ın, seçim dönemindeki vaatlerinden bir kısmını sizlerle paylaştım. Peki onlarca söz vererek, büyük vaatlerle dolu seçim dönemi sonrası, Ankaralı hemşerilerimizin daha güzel bir hayat yaşama umutlarını, Ankaralıların hayallerini, vaatleriyle bir anlamda satın alan Sayın Yavaş, Belediye Başkanlığı koltuğuna oturduktan sonra bu vaatlerini tuttu mu? Buna bir bakalım. Seçimden sonra geride kalan bir yıldaki süreçte Seçim döneminde söyledikleri ile taban tabana zıt bir manzara var önümüzde. neredeyse hiçbir vaadini tutmayan, sürekli şikayette bulunan, çözüm değil sürekli mazeretler üreten, iş yapma kapasitesi olmayan, görev alanların her 3 ayda bir neredeyse sürekli değiştiği, iş bilmeyen, liyakatsiz bir kadroyla çalışan, seçim dönemindeki gibi mağdur edebiyatı üzerinden giderek, neredeyse ağlayacak gibi yaparak, hala mağdur edildiği görüntüsü vermeye çalışan, 10 milyar olan bütçenin hepsinin tek başına harcama yetkilisi kendisi olduğu halde, neredeyse her mecliste borç isteyerek, normalde borç isteyen biraz da utanır ama tam tersi sürekli belediye meclisini suçlayan ve çocuklarımız için bir park açıp, bir salıncak bile kurmayan bir Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı gördü Ankaralı" 

Daha önceki açıklamalarda yapacağı projeler için Büyükşehir bütçesinin yeterli olacağını ama seçimden sonra bütçenin yetmediğini dile getiren Mansur Yavaş'a bu konuyu daha önce bilip bilmediğini sorduğunu ve bilmiyordum cevabını aldığını dile getiren Köse, "Belediyenin mevcut durumunu bilmeden, biliyormuş gibi yaparak ve dışardan adeta gazel okuyarak, milletimiz sırf oy versin diye, sırf onları ikna etmek için bilmeden konuşmuş. Bilmediğini olağanüstü meclis toplantısında da herkesin içinde de söyledi. Yavaş'ın seçimdeki konuşmalarını dinlediniz, bütün bunlardan sonra anlaşılan, aslında Yavaş sonuç olarak ne yapmış? Ankara halkını yanıltmış ve maalesef tam, olanı ifade etmek gerekirse, yalan söylemiş. Büyükşehir bütçesi ile bütün projeleri uygulayabiliriz diye Ankara halkına yalan söylemiş ve Ankaralıları, hemşerilerini kandırmış. Bu çok üzücü, ben bunun değerlendirmesini halkımıza bırakıyorum" diye konuştu."1 milyarlık ilave bütçe kullanması için Yavaş'a yetki verdik"Mansur Yavaş'ın seçim döneminde bütçe ile ilgili konuşmalarını hatırlatan Köse, "Yavaş'ın bütün bunları söylediğini bildiğimiz halde biz Güzel Ankaralı hemşerilerimize kıyamadık. Yavaş'ın iş bilmezliğinin bedelini Ankara halkı ödemesin isledik. Biz AK Parti ve MHP olarak, Cumhur İttifakı olarak Meclise gelen borçlanma taleplerini sağduyu ve vicdan ile değerlendirdik hep olumlu baktık ve öyle karar verdik. Bakın hangi borçlanma taleplerine evet dedik. Yavaş, seçimde kapatacağını söylediği Şirketlere sermaye aktarımı yapacağım dedi, para talep etti biz de tamam dedik. Tam 350 milyon lira verdik. Sayın Yavaş, EGO'ya otobüs alacağım dedi, tamam dedik ve 500 milyon lira kredi verdik. Yavaş, itfaiyeye araç alacağım dedi, tamam dedik ve 40 dediler biz 50 milyon lira kredi verdik. Sayın Yavaş, Salgın dolayısıyla ihtiyaç sahiplerine maddi destek yapacağım dedi, tamam dedik. 100 milyon lira verdik. Bunu harca, daha da ihtiyaç olursa yine veririz dedik. Meclisten, bahsedilen bu işlerde kullanılmak üzere 1 milyarlık ilave bütçe kullanması için Yavaş'a yetki verdik. Bu rakam, bütçenin yaklaşık onda biri demektir. Şimdi çıkmış Yavaş, kamuoyunu yanıltarak ne diyor? Belediye Meclisi kredi kullanmamıza izin vermiyor diyor. İnsaf, Yavaş kamuoyunu yanıltıyor ve yine doğruyu söylemiyor. Böyle ifade etmek istemezdim ama maalesef Yavaş burada da yalan söylüyor" bilgisini aktardı.

Mansur Yavaş'ın 3 bin 500 yeni işçi aldığını hatırlatan Köse, "Geçen yıl, yani normal bütçe zamanında işçi çıkaran ve geçtiğimiz günlerde de salgın dönemini bahane ederek "Maaşları ödeyemiyoruz, bu yüzden işçi çıkarabiliriz" ifadelerini kullandı Yavaş. Peki buradan soruyorum Yavaş'a; madem maaşları ödeyemeyecektiniz neden gizli kapaklı, liyakat sözünüzü de hiçe sayarak, partizanlık yaparak 3 bin 500 kişiyi işe aldınız? İşe aldığınız 3 bin 500 kişinin yıllık maliyeti 400 milyona yakın bir rakama karşılık geliyor. Parantez içinde, bu alınan işçilerin bir yıllık giderinin yirmide birine kalan asbestli boruların hepsi değişir, bu paranın yarısına Polatlı'ya su gider. Hem maaşları ödeyemediğiniz için işçi çıkartacağım diyorsunuz, hem de 3 bin 500 kişiyi işe alıyorsunuz. Bu nasıl bir mantık? İşçi çıkarmak doğru değildir ama madem işçi çıkaracaksınız en son işe aldığınız işçilerden başlamanız gerekir ki biz bunu da istemeyiz. Sonuçta işe başlamışlar, yazık, bir ekmek parası eve götürüyorlar. Seçimden önce vermiş olduğunuz tüm garantilere ve şeref sözünüze rağmen emekçileri, garibanları Ramazan ayında bile sokağa bıraktınız. Bunları Ankaralılara nasıl izah edeceksiniz" diye konuştu.

ASKİ kredisine neden onay vermediklerine de değinen Murat Köse, "1 milyar lira paranın ilave olarak kullanılmasına izin veren, meclis gündemine gelen kararların yüzde 97'sini oy birliği ile onaylayan bir meclisi, böyle bir zan altında kimse bırakamaz. Evet onay vermediğimiz bir kredi talebi var. 11 ayda istenen 350 milyon liralık ASKİ kredisine onay vermedik. Niye onay vermedik? Şundan dolayı; O tarihlerde Belediye kasasında 500 milyona yakın para vardı. Bunu Sayın Yavaş kendi söylemişti. Tasarruf ettim ve kasamda para var demişti. Biz de dedik ki, madem belediye kasasında paranız var, niye kredi kullanıyorsun, elinizdeki parayı kullanın. Neden boştan yere kredi faizi ödeyeceksiniz. Bakın meclis kayıtlarına, aynen böyle dedik. Kasada para olduğu halde Büyükşehir'i ve Ankara'nın geleceğini ipotek allına alacak bir borçlanmaya izin verebilir miyiz? Siz olsanız buna İzin verir misiniz? Kasada para var ama siz gidip kredi kullanmak istiyorsunuz" diyerek açıklamasını sonlandırdı.

Yorum Gönder

Yorumlar